Berksav Tiyatro Topluluğu

Bir İlan Getirdi Bizi Bir Araya...

Berksav Tiyatro Topluluğu

Bir ilan getirdi bizi bir araya “Tiyatroyu seviyorsanız bize ulaşın” yazılıydı ilanda. İşte anahtar kelime bu “ti-yat-ro”.
Koştuk geldik bedenimize sığmaz bir enerjiyle.
Tanışıldı…
Çalışıldı….
Birleşildi….
Aynı yöne baktık aynı pencereden…
Tek isteğimiz tiyatro yapmak.
Bergama’daki tiyatroyu ayağa kaldırmak….
Tiyatronun izlenilirliğini arttırmak…
Çok kolay sanılmasın işimiz…
Bu kadar yükün arasında….
Sen kalk…
Ya bilader veya teyze: “Bizim oyun var da şimdi sen bu sobanın gürül gürül yandığı evi bırak….
bizim salona kadar geliver….
bunun için zor tiyatroyu izlenilir kılmak….
Tiyatro oyununun seyri için seyircinin özel bir çaba sarf etmesi gerekir…
Gelmesi gerekir…
Ertelemesi gerekir…
Gerekir de gerekir…
Her zaman mazereti bol bir toplum olmuşuzdur…
Tek gayemiz mazeretleri aşmak…
Bizim bir mazeret olabilmemiz.. —Ya çok isterdim ama bu akşam oyun var gelemem kusura bakmayın!....
gibi…
Tiyatroyu hiçbir düşünceye alet etmedik.

Sadece tiyatro yaptık...
Ne eğdik ne de eğildik….
Hayat ve sahnenin ayrımına vararak…
Sadece sahnede oynadık,yattık, kalktık, Yedik,yuvarlandık, yürüdük, düştük, sendeledik, devrildik…
Samimiyetimizi hiç kaybetmedik…
Samimiyetsiz bir tiyatro affedilemez…
Olamaz…
İkisi aynı yerde barınamaz. Profesyonel bir yürekle çalıştık amatörce…
Komik olana yakından bakıp dram; dramın içine girerek komedi oynadık…
Rolleri değil oyunculuklarımızın büyüklüklerini gösterdik…
Hayatın aynısı olmaktansa aynası olmayı yeğ tuttuk…
Hayatı pravoladık…
Hayatta oynamaktansa hayatı oynadık….
Bir oyuncu olarak gerçeğin görüntüsünü değiştirmektense ; gerçeği gizleyen örtüleri kaldırmaya çalıştık….
Tiyatro çok senkronize çalışan bir bütündür…
Bir vida somunun dahi olmaması gidişatın saptığının habercisidir…
Çok zamanını alır….
Arkadaşının doğum gününü alır…
Ziyaretleri kısaltır…
Tatilleri doldurur….
Hem dinlendirmez hem yorar….
Ama tiyatro yaparım dersen zorlukları zevk edinmesini bileceksin….
Her gösterimizde kendimizi ve paralelinde tiyatromuzu bir adım daha ileriye taşımaya çaba gösterdik… yapılanın daha ötesine geçebilmek için idealize edilmiş umutlarla yol arkadaşı olduk…
Hep karşı kıyıda parlayan bir sahne ışığı oldu….

Olacak ta. “Suda yürümenin gizi taşların nerede olduğunu bilmektir.” Kemal KIRLAR Geçtiğimiz iki sene süresince; 7 tek perdelik oyun, 3 şiir dinletisi, 1 tanede iki perdelik oyuna imza attık. Bu oyunların içersinden “Keçileri Kaçıranlar” ve “Neler Oluyor Hayatta” oyunları Bergama Kermesi sunumlarıdır. Şiir dinletilerimizde şiir ve tiyatronun bileşkesini izleyicilerimizle buluşturduk. Tiyatroyu sahneden taşırarak Çınaraltı Kahvesinin önünde karma bir kabare gösterisi gerçekleştirdik.
İlk gösterimiz olan Desen Halı şiir dinletisini natürel bir ortamda Macit Gönlügür’ ün musikisi eşliğinde gerçekleştirdik. İlk gösterimiz olmasına rağmen büyük beğeni topladı. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Gününde sokaklarda kostümlerimizle varlığımızı ve varlığımızın nedeni olan tiyatroyu tanıştırdık Bergamalılara…
Küçük tiyatro severleri (sevecekleri) unutmadık “Kendini Mıknatıs Zanneden Çocuk” isimli çocuk oyunun çalışmalarına başladık…
Bu yılki Bergama kermesinde sergilenmek üzere 2 perdelik bi komedi arayışımız sürüyor. Bu sene bir de şiir dinleti çalışmamız olacak….
daha da olacak….
sizlerle…
sizinle…
sizin için….
Siz de Bergama da bu oluşumun içinde olmak isterseniz..bize ulaşın…