Bergama Tarihi

İlkler Sehri BERGAMAMIZ

MİTOLOJİK DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE BERGAMA

Antik Cağda Pergamon adı ile anılan Bergama Helenistik dönemin en önemli kültür ve sanat merkezlerinden biridir. Helenistik Pergamon Krallığının başkenti olan şehir Roma egemenliği döneminde Asya eyaletinin merkeziydi. Helenistik dönem öncesi Frigya sınırları içinde bulunan yöre; Lidya eğemenliğindeydi. Daha sonra Pers Hükümdarı II.Kiros Lidya Devletini ele geçirip Pergamon'u topraklarına kattı. İ.O.334'teki Granikos Savaşında, Pers İmparatoru III.Dara (Darius), İskender'e yenilince, kent bir kez daha el değiştirdi, iskender, Pergamon'u Pers komutanlarından Memnon'un dul eşi Barsini'ye verdi.

İskender'in ölümüyle genarelleri arasında çıkan kanlı çatışmaları Lysimakhos kazandı. İskender'den kalan hazineyi Akropolis'de saklayan Lysimakhos'un hazineyi korumakla görevli komutanı Philetairos tarafından M.O. lll.yy.'ın ilk yarısında bağımsız devlet haline getirildi. Ancak, Philetairos un ölümü ile yerine geçen yeğeni I.Eumenes dönemine kadar ( M.0.263-241) Seleukos Krallığı vesayeti altındaydı. I.Eumenes M.0.261'de Sardes yakınlarında Seleukos ordusunu bozguna uğratarak Pergamon'un bağımsızlığını ilan etti.

Mısır'daki Ptolemaios Hanedam'nın desteğiyle yerini iyi sağlamlaştıran Pergamon Krallığı,topraklarını Kuzeyde Kaz (İda) dağıyia güneyde Gediz (Hermos) Vadisine kadar genişletti. Dönem dönem Galat saldırılarıyla karşılaşsa da II.Eumenes (M.Ö.197-160/159) yönetiminde en parlak devrini yaşadı. Kralın Galatlara karşı kazandığı zafer, Zeus Sunağı ile tarihe mal olmuştur. Roma ile iyi ilişkiler içine giren Pergamon I.Makedonya Savaşı sırasında, Romalılar'ın yanında yer aidi. Tarihindeki en geniş sınırlara ulaşan krallık, doğuda Seleukos, batıda Bitinya Krallığı'na kadar uzandı. Makedonya Krallığı ortadan kaldırdıktan sonra Bergama Kraffi^ıYw ele geçirmek isteyen Roma; varisi bulunmadığı için krolhğtnt Roma'ya vasiyet eden III.Attalos'un (M.Ö.138-133) ölümüyle bu arzusu gerçekleşti. II.Eumenes'in Efes'li bir kadından olan oğlu Aristonikos kendini kral ilan ederek Roma'ya savaş açtı. Disiplinsiz ordusuna rağmen M.Ö.129'a kadar RomaV1 uğraştırdı ama sonuçta Roma İmparatorluğu egemenliği altına girdi.

Başta Asya Eyaleti'ne bağlı bulunan Pergamon, İmparator Diocletianus dönemindeki düzenlemeyle Yeni Asya Eyaleti'ne dahil edildi. Roma imparatorluğunun ikiye ayrılması, çöküş döneminin başlangıcı oldu. Hristiyanlığın yaygınlaştığı yıllarda Batı Anadolu'daki 7 kiliseden biriydi. Bizanslılar zamanında kent, Ephesos Başpiskoposluğu'na bağlandı. 7.yy.'da, yörede kalabalık bir Ermeni-Yaftudi göçmen kolonisi bulunuyordu. Kent ,716'da Arap akınlarıyla karşı karşıya kaldı. Araplar, Akropolis'i ele geçirerek, bir yıl kadar burada kaldılar ve 717'de Bergama'dan ayrılarak kuzeye ilerlediler. 1306'da Karesi Beyliği'nin yönetimine giren Bergama, 1341'de Osmanlı topraklarına katıldı. Uzun süre bir uç kalesi olarak kalan kent, ancak 15.yy.'da tekrar önem kazanmaya başladı. 1864'te Balıkesir'e bağlı bir kaza iken 1869da Bergama Belediyesi kuruldu. Daha sonra Bergama 1873te Manisa'ya, 1 875'te İzmir iline bağlandı. 12 Haziran 1919'ta Yunan İşgaline uğrayan Bergama, 14 Eylül 1922'de kurtulmuştur.

DOĞAL KONUM ve İKLİM

Bergama Bakırcay'ın kuzeyinde, antik Pergamon kentinin yer aldığı yamaç üzerinde kuruludu. İzmir ilinin kuzeyinde yer alan ilçenin yüzölçümü 88.650 hektardır. İzmir il merkezine 105 km uzaklıkta, denizden 30 km içeridedir. Bergama ilçesine bağlı Göçbeyli, Ayazkent, Zeytinda Yenikent, Bölçek beldeleri ve 118 köy bulunmaktadır. İlçenin kuzey kesimi ormanla kaplıdır (Kozak Dağı ve yaylası). Güney kesimleri ise ovalıktır. Yunt ve Madra dağları sönmüş yanardağdır. Mağma'dan fışkıran ve püsküren çeşitli yapıdaki lavların yığılmasından olumuştur. Kuzeyde Edremit, güneyde Bakırçay olukları arasında yükselen Madra dağı, kubbe şeklindedir, yüksek noktası (1344 m) Maya tepesidir.

Çevresi akarsularla parçalanmış olan dağın güneyi 500-1000 m yükseltisi Kozak yaylasıdır. Bakırçay havzasında bulunan aynı adlı Bakırçay nehri 128 km uzunluğundadır. Doğuda Ömerdağ, kuzeyde Madra, güneyde Yunt Dağı'ndan gelen kollarla oluşan Bakırçay, Çandarlı körfezinden denize dökülür. Ana kolları dağlardan geçen, genel olarak dik ve derin vadiler açmıştır. Bakırçay geniş tabanlı alüvyal bir yatak içinde akmaktadır. Tütün, pamuk, zeytin, üzüm başlıca yetiştirilen ürünlerdir. Bergama tarımsal ürün bakımından İzmir'in en gelişmiş ve zengin ilçelerindendir. Bu yüzden ekonomisi tarıma dayanmaktadır. Son zamanlarda mantar üreticiliği ve seracılık önem kazanmıştır. Yeraltı zenginlikleri olarak perlit rezervi, linyit, granit ve taşocakları, altın madeni bulunmaktadır. Doğal kaplıca suları ve su kaynakları yönünden de zengindir.

Berqama genellikle Ege Bölgesinin iklim özelliklerini taşımaktadır. Yazları sıcak ve kurak, diğer mevsimler ise ılık ve yağışlı geçmektedir. Yağışlar yağmur şeklinde oluşmakdadır. Ortalama yağış 755,3 mm. olarak tespit edilmiştir En yüksek ısı Ağustos ayında 41 .5 C, en düşük ısı Ocak ayında -1 1 .4 C olarak tespit edilmişitir. Bergama'da rüzgar yönu kuzevdoğu istikametindedir.

BERGAMA' da EKONOMİ ve TURİZM

Bergama'da ekonomi hala ağırlık olarak tarıma dayalıdır. Verimli Bakırçay Ovası tarımsal üretim bakımından zengin ve gelişmiştir. Tütün, pamuk, zeytin, üzüm yetiştirilmektedir. Kozak yaylasında çam fıstığı üzerine Kalkınma kooperatifi kurulmuştur. Yüzyıllardır bağcılık ve şarapçılık konusunda ün sahibi olan yörede şarapçılık artık önemini yitirmiştir.

Son zamanlarda mantar üreticiliği önem kazanmakta olan Bergama öncelikle tarım bölgesidir. Başlıca yedi Hristiyan kilisesinden birinin yer aldığı, Helenistik Çağın baş yapıtlarından Zeus Sunağının yapıldığ çağlara damgasını vuran Pergamon Krallığı, tarihsel yapıtların zenginliği, doğal güzellikleri ile Kozak Yaylası ve şifalı suları Bergama'nın turizm cenneti olmasını sağlayabili Tüm bu verilere karşın, turizm etkinlikleri sınırlı kalmıştır. Bunun en önemli nedeni gelen yabancıların en büyük kısmının günü birlikçi olmasıdır. Bergama'ya ulaşımın önceleri yalnızca İzmir'den karayolu ile sağlanmasında engelleyici bir etkendir.

Günümüzde Çanakkale karayolu ve denizyolu ile Dikili-Ayvalık üzerinden geliş biraz hareket kazandırmıştır. Son yıllarda turizmin ekonomik boyutu ve önemi görüldüğünden bu konuda bilinçli hareketler başlamıştır.

İç ve dış turizmi çekebilecek olan Bergama, tanıtım konusunda atağa kalkmış, kalıcı yerli ve yabancı turisti çekebilmek için aktiviteler düzenlemeye, ses getiren festi ağırlık vermeye başlamıştır. Bu yüzden ileriki yıllarda Bergama turizm de hak ettiği ekonomik payını alacaktır.